28 Ağustos 2007 Salı

Eğer Linux bir sefer kanınıza girerse...

Efendim, şimdi Linux diye birşey var, bir de Windows diye bir şey var. Aslında bu ikisi de aynı şeyi hedefliyor; bilgisayarı kullanmak. Bu ikisi arasında kıyaslama yapmak çok uzun bir mevzu olurdu. (ben kıyaslama yapmadan direct sonuca geçeceğim :) )

Bu yazının amacı bu sistemlerin birini göğe çıkartmak, diğerini yüceltmek değildir. Amacım doğru bildiğim şeyleri ifade etmek. Sizin düşüncelerinize de naçizane bir katkım olabilirse, ne mutlu bana.

Demokrasi herkesin fikirlerine saygı göstermeyi, kendi doğrularını savunmayı, (kastım empoze etmek değil) ama objectif olarak farklı bir fikre sahip insanlara saygı duymayı, onları dinlemeyi ve kendi doğrularımıza körü körüne bağlanmama cesareti sergileyerek, farklı fikirlerdeki hoşumuza giden doğru fikirleri de sahiplenebilmek demektir. Sadece bize empoze edilen bilgileri, körü körüne savunmak değil, en başta kendimizi eleştirebilmektir.

Şimdi bunun konumuzla ne alakası var diyebilirsiniz. Şöyle efendim;

Benim bildiğim doğrular: Yaklaşık 12 senedir bilgisayar kullanıyorum, ağırlıklı olarak windows kullanmama karşın, yaklaşık 8 senedir de linux dünyasını yakından takip ediyorum. Windows a daha hakim olduğum için, saçma hatalarına, problemlerine, sistemi ayakta tutma çabalarıma, ve tahmin bile edemeyeceğiniz keçi inadıma rağmen, ara sıra küfür etmekten kendimi alamadığım gibi hala çoğu zamanımı, çoğu insan gibi windows karşısında geçiriyorum. Linux ile eskiden aramın pek iyi olmamasına rağmen, Ulusal dağıtımımız Pardus çıktığından beri, kendimi gittikçe daha fazla linux kullanıcısı gibi hissetmeye başladım.

Bendeniz, alçak gönüllü bir kişi olarak (kendimim diye söylemiyorum :) ) bilgisayar konusunda sahip olduğum engin bilgilerimi, tahmin edemeyeceğiniz keçi inadıma (kısaca : teki), evrensel merakıma, tecrübemin getirdiği bir önsezime ve asla doyuramadığım maymun iştahıma borçluyum.

Objectif olarak şunu söyleyebilirim ki; insanların alışkanlıklarını ve düşünce yapılarını değiştirmesi gerçekten zor (kendimim diye söylüyorum:) ). Alışkanlıklar nasıl başlarsa öyle devam etmeye meyilli. Nasıl ki ben, uzun zamandır hala tam olarak kendimi linux a hakim (göreceli bir kavramdır) olarak hissetmesem de, hayatında ilk gördüğü sistem linux olan, çok kısa sürede linux kullanmaya başlayan ve hiç derdi olmayan, kullanıcı arkadaşlarıma da hayret etmekteyim.

Gelmek istediğim nokta şu; sadece windows kullanmak istiyorsanız kullanın, sadece linux kullanmak istiyorsanız kullanın yok ben ikisini de kullanmayacağım diyorsanız mac os kullanın hatta üçünü de kullanmayın, Silikon vadisinde organik tarım ile uğraşın. Bu tamamen sizin tercihiniz. Kimse size istemediğiz birşeyi yaptıramaz.

Asıl sorun şu ki; dünyada bu tercihlerden sadece biri olduğunu ve sizin için en iyisinin bu olduğunu zannetmeyin. Başka seçeneklerin de olduğunu, bu seçeneklerin neler içerebildiğinin de farkında olun. Tercihinizi kendi doğrularınız üzerine inşa edin ama değişimi ve gelişimi takip etmekten kaçınmayın.

Kapalı kaynak kodun baş savunucusu microsoft firması bile, açık kaynaklı bir takım projeler sunmakla, insanları hayrete düşürmekte. Hatta linux platformunda uygulama çalıştırmak için .Net stratejisini geliştirmekte (neden acaba). Linux camiasının, bırakın farklı sistemlere karşı, kendi içinde bile oluşturduğu bir rekabet ortamı var. Yüzlerce dağıtım seçeneği ile her kesime, her tür kullanıcıya hitab etme çabası mevcut. Bu çabası herkes tarafından takdir edilmek zorunda değil. Kaldı ki sistemlerini asla değiştirmeyeceğini savunan insanların sayısı çoktur. (Hatta diş macununu bile asla değiştirmeyeceğini savunan insanlar olabilir :) )

Özetle; Herşey değişim içinde, hiç bir şey dün olduğu gibi durmuyor, size söylenen yada empoze edilen şeyleri asla kabullenmeyin, kendi doğrunuzu kendiniz bulun ve asla bunun evrensen doğru olduğunu düşünmeyin, zaman içinde doğru bildiğiniz şeyler de değişebilir.

Buraya kadar objektif davranmaya çalıştım, bir kusur ettiysek affola.

Şimdi naçizane kişisel düşüncelerimi paylaşmak isterim;
1 - Dünyada windows'tan başka işletim sistemleri de mevcuttur ve bu bir gerçektir.
2 - Linux kullanımı zor bir sistem değildir, aksine size çok şey vadeder.
3 - Özellikle Türkiye' deki Ulusal Linux Dağıtımı olan Pardus asla görmezden gelinebilecek bir proje değildir.
4 - Değişim ve gelişim kaçınılmazdır, değişime ve gelişime karşı koymanın getireceği sonuçlar sizin sorumluluğunuzdadır.
5 - Eğer Linux bir sefer kanınıza girerse, değişimin ve gelişimin ne olduğunu çok iyi öğrenebilirsiniz.

Hiç yorum yok: