25 Mart 2010 Perşembe

Dreambox DM-600PVR Uydu Receiver....




Evet sonunda paraya kırıp bir dreambox sahibi oldum. Dreambox genel olarak linux gömülü bir uydu receiver. Kısaca, kurcalamak isteyenler için küçük fonksiyonel, linux içeren her türlü takla atabilen, kart paylaşabilen, etherneti olan, envai çeşit uygulaması olan, orjinalinin yanında 1. kalite ve 2. kalite clon denilen kopya donanımı bile piyasada tutulan, hard disk takılabilen, kayıt yapılabilen, küçücük bir receiver. Şahsen uydudan hiç anlamasam bile bu cihazın çekiciliğine karşı koyamadım denilebilir.

Gerek cihaz hakkındaki övgü dolu yazılar, gerek Linux'a olan merakımdan dolayı seçimimi bu yönde kullandım. Evet memnun kaldığımı söyleyebilirim. Tabi daha öğrenecek çok şey var ama acelemiz yok.

Tamamiyle open source olan bu cihaz üzerinde çalışan onlarca farklı image üretilmiş.
Genel open source dünyası kuralları bu cihaz için de aynen geçerli. Performans olarak da gayet başarılı olan cihaz, zaten dünyada da çok tercih ediliyor.

Cihazın negatif sayılabilecek özellikleri arasında şunları sayabiliriz.
1) Bu cihaz için ilk kural internet bağlantınızın olması. Eğer internet bağlantınız yoksa kesinlikle başka bir marka tercih edin.
2) Bilgisayar ve network bilginizin olması cihaza sıcak bir başlangıç yapmanız açısından önemli. Eğer ben bilgisayardan hiç anlamam diyorsanız kesinlikle uzak durun derim.
3) Ben cihazları kurcalamak istemem, bozulur mozulur mazallah diyorsanız kesinlikle bu cihazdan uzak durun derim. Kesinlikle bozarsanız valla.

Gerisi yarın

4 Mart 2010 Perşembe

İstanbulda Toplu Taşıma...

Trafik : "İnsanların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir."

şeklinde tanımı olan trafiğin bir de ben tanımını yapayım.

İnsanlara, hayvanlara, araçlara ve aynı zamanda hal ve hareketlere dikkat edilmesi gereken karmaşık duruma trafik denir.

Trafik konusunda çok da sorun yaşayan yada sorun eden birisi olmamayışıma rağmen Ulaşım Koordinasyon Merkezi ne yazdığım şikayet yada önerilere burda da yer vermek istedim.

Benzer sorun ve önerilerinizi 2006 yılındaki Radikal gazetesi haberine göre
(http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=208682 linkinden cezalar hakkında bilgi de alabilirsiniz.) bildirebileceğiniz yerler aşağıdaki gibidir.

- Beyaz Masa Alo 153
- Toplu Ulaşım Müdürlüğü Halkla ilişkiler Birimi'nin
topluulasim@ibb.gov.tr
topluulasim1@ibb.gov.tr adreslerine ya da
0212 567 63 82 no'lu faksına yazılı olarak
- Ulaşım Koordinasyon Merkesi sitesine
(http://www.istanbulasim.net/)


Ulaşım Koordinasyon Merkesi sitesinde de yayınlanan mesajım aşağıdaki gibidir.


Kendi şikayetimi dile getirecek bir yer ararken bu siteyi buldum.
Umarım dikkate alınır.

Başka sitelerde de genel olarak minibüs hatları şikayetlerine baktığımda,
çoğu zaman hat-ücret hatalarının dile getirildiğini gördüm.

Minübüslerde asılı olan fiyat listeleri yeterli değil.
Duraklar nerde başlıyor nerde bitiyor belli değil.
Dolayısıyla şöförler de farklı farklı uygulamalar yapıyorlar.

Örneğin yakın zamanda Göztepe-Esatpaşa-Ümraniye hattında tem yan yolunun
tek şerite alınması yüzünden değişikliğe gidildi.
Aslında güzergahta fazla değişiklik olmamasına rağmen (1-2 sokak kaydı)
eski tarife ile 1,40 olan Göztepe-Cumhuriyet Mah. yeni güzergahtan gidince 1,20 alınmaya başlandı. Sebep ? Belli değil. Zamanında ters istikamette 1,20 - 1,40 tartışması yapıyordum şöförlerle şimdi bazen 1,40 veriyorum bazen 1,20 alıyorlar.

Bu sorunun çözümü 2 şekilde olabilir
1) Hatlar duraklar, ara duraklardan ara duraklara seyahatlerin kesin ve net şekilde sokak sokak belirlenmesi. Buna istinaden ara duraklar arası örneğin 6. duraktan 8. durağa ücretlendirme kesin olmalı. Minübüslerdeki tarifelerde yazan ücretler Ana duraktan - ara durağa gidiş ücreti.

Bir şeyin net tarifi olmazsa, karmaşanın olması gayet normal. Müşteri haksız ise şöför yazılı belge sunmalı, şöför haksız ise müşteri yazılı belgeye istinaden şikayette bulunmalı. (Hangi hat nerde biter nerde başlar kimse bilmiyor,
dolayısıyla herkes kendi işine geldiği gibi davranıyor)

2) Bildiğim kadarıyla İstanbulda farklı tarife uygalayan tek araç minibüsler.
Şehirler arası otobüsler bile farklı tarifeyi ana duraklarda uyguluyor.
O zaman minübüslerde neden 100 metre önce 100 metre sonra karmaşası yaşanıyor.
Onların tarifeleri tek olsun yada tarife sayısı azalsın, hatta minibüslerde de akbil olsun hattın ücreti neyse o kadar ücreti akbilden kessin.

Keza hangi hatta ne kadar minibüs çalışıyor. Hangi saatte kalkıyorlar belli değil.
Evet saatleri minibüs şöförleri biliyor olabilir ama müşteri bilmiyor,
çünkü yazılı kaydı halka açık değil.

Göztepe-Ümraniye minibüs hattında 2 güzergah var mesela. Biri Esatpaşa üzerinden diğeri Mustafa Kemal üzerinden gidiyor. Hat yoğunluğu ve mesafe olarak bence aynı olmasına rağmen, burda söyleyemeyeceğim sebepler yüzünden M.Kemal hattının minibüs sayısı 2 kat daha fazla.

Ayakta yolcu sadece trafik polisi ceza yazdığı zaman yasak.
Çünkü mevcut minübüs sayısı yeterli değil. Önce minibüs sayısı arttırılsın
ondan sonra ayakta yolcu yasak olsun. Her halükarda olan vatandaşa oluyor.
İşin komik tarafı o vatandaş da bazen yolcu bazen şöför hatta bazen polis oluyor.

Hatalı söfürü, aracı yada müşteriyi eleştirecek, şikayet edecek, çözüm bulacak,
1. ağızdan ulaşılabilecek bir merci, malesef yok yada var ama işlemiyor.

Daha da üzücüsü, yurdum insanı artık ulaşım yüzünden yaşadığı stres ile daha saldırgan ve daha bencil olmakta. Giderek hak hukuk ortadan kalkmakta.

Bu uzun yazıyı okuduğunuz için,
Teşekkürler.